9 Temmuz 2008 Çarşamba

KYBELE


Tarih öncesinin aydınlanabilen en gerilerine dek gidildiğinde,Akdeniz çevresinde,kuzey ülkelerinde,Asya içlerindeki tüm kültür ve uygarlıklarda çeşitli isimlerle anılan ancak hep aynı öze indirgenebilen bir Ana Tanrıça ile karşılaşılır.Uzun zamandır yapılmakta olan arkeolojik çalışmalar sonucu ana tanrıça dininin kaynağının Anadolu olduğu kesinlik kazanmıştır.
Hacılar ve Çatalhöyük'te yapılan çalışmalar ana tanrıça motifinin MÖ.6500-7000'lere kadar uzandığını ortaya koymaktadır.Ana tanrıça ayakta,oturmuş ya da uzanmış olarak tasvir edilir.Geniş kalçalı,karınlı,iri göğüslü ve daima çıplaktır.Kalça,göğüs ve vurgulanan üreme organı analığı,üremeyi,dişiliği,hayatın sürmesini ve bereketi simgeler.Ana tanrıçanın bu özellikleri Kybele'den Artemis'e kadar bütün ana tanrıça imgelerinde vardır.Heykellerin bir bölümünde doğum yaparken gösterilir.Bazen göğsünün üzerinde, kollarında bir erkek çocuğu taşır.Bu,tanrıçanın hem çocuğu,hem de sevgilisi olan Attis'tir. Ana tanrıça oturmuş ya da doğum anındaki pozisyonlarında iki yanında leoparla gösterilir. Leopar,ana tanrıçanın kutsal hayvanıdır ve onun hayvanların kraliçesi olmasını ve doğa üzerindeki sınırsız egemenliğini simgeler.
Frig yazıtlarında karşımıza Matar ya da Mother adıyla anılan bir ana tanrıça çıkar.İki kez de Kubileya adıyla anılır.Ana tanrıça motifleri arasında en bilinenidir.Kubileya,"dağların" demektir.Bu isim tanrıçanın doğaya ait olduğunu gösterir.Batı dillerine,Mehter ya da Mother (ana,anne) olarak girmiştir.Roma dünyasında Manga Mather,büyük ana anlamındadır.Buna ek olarak,Grekler ve Romalılar onu Frigce Kubileya adından ya da sıfatından dolayı Kybele (Cybele) biçiminde çağırdılar.Ancak dualarda Ana-Anne biçiminde anıldı.Hellenistik dönemde adı Kybebe'dir.
Kybele'nin Prehistorik dönemlerden beri gelen ana tanrıçayla ilişkisi olduğu önerilmektedir.Bronz ve Erken Demir Çağı'nda ana tanrıça geleneğinin devam ettiği belirtilir. Ancak esas tartışma Geç Hititlerdeki Kubaba adlı tanrıçanın Friglerin tanrıçası ile aynı olup olmadığı üzerinedir.Friglerin Mother olarak adlandırdıkları ana ile özellikle Kargamış'ta Kutsanan Kubaba'nın ilişkisi henüz kesinlik kazanmış değildir.
Anadolu'da fazla tanınmamış çok sayıda Kybele anıtı vardır.Bunlar özellikle Afyon-Eskişehir civarında yeralan Açıkhava tapınaklarıdır.Burada nişin içinde,ortada ana tanrıça, iki yanında arka ayakları üzerinde duran birer aslan kabartması bulunur.Ana tanrıçaya tapınmaya gelenler,Kybele'nin simgelediği bereket ve doğurganlıktan pay almak için Kybele'nin ve aslanların üreme organlarını dokunarak aşındırdıkları görülmektedir.
Ana tanrıçanın çok iyi bilinen bir efsanesi vardır.Bu efsane de hem analık niteliği hem de kültünün özellikleri anlatılmaktadır.Tanrıça,Attis (ateş) adlı erkeğe aşık olur.Attis, Kral Midas'ın kızıyla evlenmek üzereyken karşısına çıkarak çıldırtır ve kendi kendisini hadım etmesine neden olur.Akan kanda bit ve çiçekler,menekşeler biter ve Attis bir çam ağacına dönüşür.Bir başka efsaneye göre Attis,ana tanrıçanın tek başına yarattığı oğludur,büyüdükten sonra da onun sevgilisi olmuştur.Attis Efsanesinde simgelediği gibi akan kan yitirilen erkeklik gücü daha evrensel bir nitelik kazanarak bereket ve canlılığın daha geniş bir alana, yani bütün doğaya geçmesini sağlamaktadır.Kybele,şiir ve düzyazıda adından en çok söz edilen tanrıçalardan biridir.Özellikle Romalı yazarlar Kybele'den sık sık bahsetmişlerdir.


Hiç yorum yok: